ÖZDİHAN GÖKÇE MİMARLIK
Yaşadığımız yapılı çevrenin üzerimizde oldukça önemli bir etkisi olmasına rağmen çoğu kez bu durumun farkında olmayız. Oysa mekân dediğimiz olgu; genelde insanlığın, özelde ise toplumların tarih boyu biriktirdiği her şeyin, diğer bir deyiş ile medeniyetlerin, etkileşimli bir biçimde hem sonucu hem nedeni olarak görülebilir.
“Konut” ise en başat hali ile toplumun temel bileşeni olan “Aile” ye özgü ve ait olan; mimarlık sanatının en özel ve kıymetli konularından bir tanesi. Yaşamın büyük bir kısmının geçtiği, sevinçlerimize, hüzünlerimize, paylaşmaya, destek olmaya, mücadeleye ama en fazla da umutlarımıza fon oluşturan bu mekânın EV, BARINAK, KONUT, MESKEN, YUVA, HANE, İKAMETGÂH, ÇATI, OCAK gibi isimlerine “BİLKENT NAZENDE”yi eklemek arzusundayız.
6+1, 5+1, 4+1 gibi sayılarla ya da 150, 200, 300 metrekare gibi alan ölçüleriyle, büyüklüklerle ifade edilemeyecek değerlerden yola çıkarak; mimar ve mühendislerle beraber konusunda uzman profesyonellerden oluşan, 40 a yakın kişinin çabası ve emeğini, yaklaşık 3,5 yıllık bir çalışmanın sonucunu sizlere sunuyoruz.
“BİLKENT NAZENDE” yi değerlendirmek için adet ve alan ölçütleri dışında yeni, farklı dinamiklere, yaşamın kendisine, gündelik olan kadar kalıcı ve esas olan, düşüncelere ihtiyacımız var. Bu nedenle sizler için bu projeyi tasarlarken; işlevsellik, sağlamlık ve estetikten ödün vermedik. Yaşam alanlarınızın içindeki güneş, ufkunuzun açıklığı, toprağın, suyun ve yeşilin varlığı önceliğimiz oldu.
Güneşli sabahlarda yapacağınız yürüyüşleri, su kenarındaki akşam sohbetlerinizi, çocukların özgürce araç ve güvenlik korkusu olmadan vakit geçirebilecekleri alanları, bisiklet ve koşu yollarını, dilerseniz kışın en soğuk ve karlı günlerinde dahi komşunuza ya da sizin için her detay düşünülerek planlanmış sosyal tesise hiç dışarı çıkmadan gidebilmenizi, sinema ve etkinlik odalarında dostlarınızı ağırlayabilmenizi hayal ettik. Evinize geldiğinizde mekânın sizlere huzuru; manzaranın dinginliği, dairelerin planlarının kolay ve rahat bir yaşantıyı sağlamasını arzu ettik. Beğeninize sunulan, hayata dair değerler üzerinden yaptığımız önerinin sağlıklı mutlu ve huzurlu, aileniz ve sevdiklerinizle hep birlikte yarınlara şahitlik yapması, eşlik etmesi ve gelecek güzel günlere mekân olmasını dileriz.
“BİLKENT NAZENDE” bu nedenle sizin dünyanız.
Projenin gerçekleşmesinde emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarımıza, ACE Mimarlık ve Özdihan Gökçe Mimarlık proje ekiplerine, çok teşekkür ediyoruz. Aynı hayali paylaştığımız, bizlere bu güzel projeyi çalışma imkânı veren, her aşamada destek ve katkıları ile güç ve kuvvet aldığımız Sayın Faruk Koca ve Sayın Mahmut Arslan’a sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Orçun ERSAN - Özdihan GÖKÇE
ACE MİMARLIK
Güzelliklerin, inceliklerin, zarifliğin ve kalitenin detaylarda gizli olduğunu düşünüyoruz. Projenin tasarım sürecinde mimarinin tariflediği yaşam önerisini merkez alarak evinizde ve projede temas edeceğiniz her mekânın incelikle düşünülmüş işlevsel ve estetik detaylara sahip olmasını arzu ettik.
İnsan algısının dinamikleri ve tasarımın temel ilkelerinden ödün vermeden mekânın görsel ve dokunsal deneyimini özgün bir kalite anlayışı çerçevesinde yorumladık. Güncel tasarım yaklaşım ve trendleri doğrultusunda, kullanılan malzeme, renk ve doku seçimleri, mimarinin sunduğu çerçeve ile uyum içinde ve onu tamamlar nitelikte size evin sıcaklığını konfor ve güvenini hissettirmek üzere planlandı.
Geçireceğiniz güzel anların tamamlayıcısı olacak iç mekân tasarımının sizin dünyanızı benzersiz kılmasını umuyoruz.
ACE Mimarlık Ekibi
PEYZAJ
Bilkent Nazende için tasarım kararları alınırken; Ankara’nın iklimi ve buna bağlı olarak yerel kullanıcının yaşam biçimi etkin olmuş, iklimin mümkün kıldığı bitki türleri seçilmiş ve proje alanının bitkisel doku planlaması yapılırken konut parseli sınırında yeşil bir koruluk oluşturulması, bina girişlerinin ve orta avlunun estetik ve davetkâr bir dokuda ele alınması ile birlikte araç - yaya sirkülasyonunda bitkinin doğal ve görsel etkisinin kullanımına kadar her detay düşünülmüştür.
Hem yatayda hem de düşeyde alışıldık ölçülerin çok üzerinde yoğunlaştırılmış olan doğal doku ön plana çıkartılmış ve bu bağlamda ‘yeşil’ yapıların ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Her bir konut adası için oluşturulan meydan ve meydancıklar, toplanma, bir araya gelme ve “ etkileşim sağlayarak sosyalleşme” olanaklarını artırma gibi peyzajın belirleyici unsurları olmuştur.
İç avluda tasarlanan, göletle oluşturulmuş olan dinginlik; ahşap köprü ile tüm kullanıcıların etkileşim aracı haline getirilmiş ve tüm alanın kullanım erişimine olanak sağlanmıştır.
Proje alanının güney doğusunda spor alanları, basketbol sahası ve fitness alanı yer alırken, alanın doğusunda çocuk oyun alanları ve gölge elemanları tasarlanarak her yaş profiline hizmet edecek mekanlar ortaya çıkartılmıştır.
Bitkisel peyzaj tasarımında yapıların sadece yerleşim stratejileri değil, aynı zamanda mekânsal ve kitlesel kompozisyonları dikkate alınmış, her konut sahibine eşit şekilde hitap etmesine olanak sağlayan mevsimsel geçişlerdeki gövde- yaprak görsel etkisi, vurguları, renk, doku ve koku arasındaki estetik ve hiyerarşik ilişkilerindeki dengeler gözetilerek bitkisel kompozisyonlarla yepyeni bir yaşam kurulmuştur.
Oktan NALBANTOĞLU